25 hikâye var bu kitapta. Hemen tamamı yaşanmış hikâyeler…
Bir zamanlar vicdanı sızlayan, ama sonraları dünya telâşı ile yaraları kabuk bağlayanların vicdanını yeniden sızlatacak, o kabukları soyup yaraları yeniden kanatacak hikâyeler…
İman tazelemek için yazılmış sanki… Yazanların değil okuyanların iman tazelemesi için yazılmış…
Hürü hemşireden, Şiir öğretmene, davullu gaspçılardan namusçuya her biri bu toprakların saf, masum çocuklarının hikâyesi…
Hangi çileler çekilmiş, hangi acılar yaşanmış, hangi hüzünlü bakışlar, hangi bozulmuş yuvalar, hangi kurulmamış yuvalar, hangi haksızlıklarla can vermiş yiğitler…
Çoğunu biliyorsunuz, hatta bazılarını siz yaşadınız. Ama unuttuklarınızı hatırlamak için, heyecanlarınızı canlandırmak için, “ya Allah Bismillah” deyip yepyeni bir enerjiyle, taptaze bir dirilişe doğrulmak için okumalısınız. Önce belki başınız öne düşer, hafiften bir utanç, pişmanlık kaplar içinizi, ama sonrası işte o taze diriliş…
Mutlaka okumalısınız. Teşekkürler Recep Küçükizsiz, teşekkürler Oyhan Hasan Bıldırki, teşekkürler Şükrü Işık ve diğer yazarlar; kendi hayatını, en sevdiğinin hayatını destanlaştıran kardeşler hepinize teşekkürler…
Orhan Kavuncu
