MAMAK CEHENNEMİ VE DENEK TUTUKLULAR

ÇAĞDAŞ MENGELE DR. TURAN İTİL HAKKINDA

Psikiyatri alanında dünyaca tanınan önemli isimlerden biri. Nöropsikyatrist Prof. Dr. Turan İtil… Biz onu, 12 Eylül Darbesi sonrasında tıkıldığımız Mamak Cezaevi’nde tanıdık ama ne yazıktır ki, insanlığa hizmet amacıyla yaptığı dünya çapındaki ilmi kariyeriyle değil… 12 Eylül cuntası için hazırladığı, Mamak Cezaevi’ndeki anarşist ve teröristlerin şiddet, baskı ve işkence ile nasıl ADAM edilecekleri, nasıl şahsiyetsizleştirilecekleri hususundaki “rehabilitasyon ve düzene kazandırma” projeleri ile…

Peki, kim bu Prof. Dr. Turan İtil? Hani şu “Başörtüsünü Sümerlerde fahişeler takardı” diye açıklamalar yapan bir Sümerolog(!) vardı ya… İşte bu adam o malum kadının, Muazzez İlmiye Çığ’ın kardeşidir. Ulusal Kanal’da devamlı programlara çıkar, ADD’liler, İşçi Partililer, TGB’liler ve Balyozcu General Çetin Doğan’ın eşiyle birlikte, “Faşizme Ölüm, Halka Hürriyet” pankartları altında , İstiklal Caddesi’nde yürüyüş yapar.

Bu Prof. Dr. Turhan İtil’i yıllar sonra tesadüfen Ulusal Kanal’daki bir programda gördüm. Ama hiç şaşırmadım. Çünkü, aklıma hemen Ulusal Kanal, Ergenekon, Balyoz, 28 Şubat ve 12 Eylül dönemleri geldi. Gördüklerim, geçmişte el ele verenleri ifşa ediyordu. Demek ki 12 Eylül’deki birliktelik daha sonraki dönemlerde başka projelerle de devam ediyordu.

Prof. Dr. Turan İtil… 12 Eylül cuntasının Mamak Cezaevi’ne topladığı vatan evlatları üzerinde anketler, incelemeler yapıp sunduğu projeler ile MAMAK CEHENNEMİ’ni yaratan Dr. Mengele’nin çağdaş takipçilerinden birisidir. O Dr. Mengele ki, Auschwitz toplama kampındaki insanlar üzerinde tıbbi deneyler yapmıştı. Bütün dikta rejimlerinin metodu aynı olduğu için bu vahşet dünyada yalnızca Nazilerle sınırlı kalmamıştır. Ülkemizde de 12 Eylül Darbesi sonrasında tutuklular üzerinde Prof. Dr. Turan İtil’in projeleri denenmiştir.

Albay Raci Tetik’in yönetimindeki Mamak Cezaevi’ne sevk edildiğimiz ilk aylarda cezaevindeki kaba dayak diye tabir edebileceğimiz tamamen can yakma esasına dayanan sıradan işkence metotları Prof. Dr. Turan İtil’in anketinden sonra yerini sistematik olarak uygulanan korkunç psikiyatrik-psikolojik işkencelere bırakmıştır.

Bu kişiliksizleştirme projesinde ilk basamağında „sürekli gözetlenme korkusu“ vardı. KAFES’te tutuklunun canı olabildiğince yakılarak şuuraltı travmaları oluşturuluyor ve bu duygunun irade dışı bir saplantı haline gelmesi sağlanıyordu. Adeta, biri bizi cezalandırmak için sürekli gözetliyor psikozuna sokulan insanların bu psikolojiden kolayca sıyrılmamaları için de Kafes’ten sonra götürüldükleri koğuş veya tecritlerde hiç kimse ile aylarca bir tek kelime bile konuşmamaları için, kapıda bekleyen nöbetçi askerler tarafından sürekli “yanındaki ile ne konuştun?” şeklindeki suni bir sebeple dövülüyorlardı.

Tamamı (180×300) yaklaşık 6 metre kare olan bir alana tıkılmış dört insanın 24 saat gözetlenmesi, bir birleriyle normal bir ihtiyaç için bile konuşturulmamaları ve sudan bahanelerle günde en az 10-15 defa joplanmaları da yetmiyor, bir de nazari eğitim adı altında Atatürkçülük dersleri yaptırılıyordu.

İşte Prof. Dr. Turan İtil, Atatürk İlke ve İnkılaplarının, Atatürk’ün Türk Gençliğine Hitabesi’nin ve İstiklal Marşı’nın joplarla vurula vurula okutulması, şınav çekme pozisyonundaki veya domaltılmış bir tutuklunun kıç falakasına çekilmesi gibi konularda “ihtisasını” Mamak Cezaevi’nde yapmıştır. Tektip Elbise, Karıştır-barıştır gibi projeler de Prof. Dr. Turan İtil’in işkence ve zulüm ile insanları kendi değerlerini inkara zorlama metotlarının diğer adıdır.

12 Eylül döneminde Milli Güvenlik Konseyi, tarihte Türk Ordusunun düşman esirlerine bile yapmadığı işkence ve zulümleri, kendi evlatlarına yaptırdı  Bu yetmiyormuş gibi insanlıktan uzak saydığı bu teröristlerin neden suç işlediğinin belirlenmesi amacıyla bir takım araştırmalar yaptırdı. Bu adam, Prof. Dr. Ayhan Songar ile birlikte sonuçları kamuoyundan gizlenen bir çok araştırmalar yaptı.

Bu araştırmaların sonuçları içeride MAMAK CEHENNEMİ’ni yaratma projelerine dönüştürülürken, dışarıda da “Anarşi ve Teröre Karşı Atatürkçülük’te Bütünleşme Sempozyumu“ gibi bilimsel(!) toplantılardaki tartışmaların gayrı resmi malzemesi oldu.

Bu araştırmaların sonuçları gizli bir devlet projesi olduğu için hiç bir zaman ortaya çıkmadı. Ama bu profesörlerin zaman zaman basına verdikleri demeçlerde gayrı resmi olarak yer aldı. Mesela Prof. Songar “Araştırmanın sonuçlarına göre sağcılar gerizekalı, solcularsa antisosyal ve psikopat çıktı” dedi.

Evet, insanlık suçu işleyenler hala ellerini kollarını sallayarak aramızda dolaşıyorlar ve hak etmedikleri itibarı görüyorlar. Herkes bilsin ki, Mamak Askeri Cezaevi’nde tutuklu bulunduğumuz dönem içerisinde bizlere sistematik olarak yapılan baskı, işkence ve zulümler Prof. Dr. Turan İtil patentlidir.

Mamak Askeri Cezaevi’nde tutuklu kalan bütün ülküdaşlarımız savcılıklara, Prof. Dr Turan İtil hakkında “Tutuklular üzerinde rızaları dışında deneyler yapmak ve tesbit ettiği bulguları işkence ve kötü muamelelere temel oluşturacak bir takım uygulamalar için dikta yönetimine sunmak”tan dolayı suç duyurusunda bulunmalıdırlar. 26.04.2011

Recep Küçükizsiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir