“İFTİRALARA CEVAPLAR”

Bekir Berk, ilk dönemler Türk Milliyetçisi olan, Sait Bilgiç ile birlikte mücadele eden, Milliyetçiler Derneği’nde başkanlık yapmış avukat biriydi. Sonradan Nurcu oldu. Saidi Nursi’nin ve bütün Nurcuların avukatlığını üstlendi,

1969 Genel seçimleri öncesinde Bekir Berk “İslami Hareket ve Türkeş” adıyla bir kitap hazırladı. Bunun baskı masraflarını Süleyman Demirel’in kardeşi Hacı Ali Demirel karşıladı. Yeni Asya Gazetesi matbaasında Mehmet Kutlular bunu bastı. Türkeş’in İslami yönünün zayıf olduğu, eline fırsat geçince ezanı Türkçe okutacağı, Sarı zarfı çaldığı… gibi tamamen iftiralarla dolu bu kitap için ülkücüler iki hareket yaptılar.

Bunun birincisi Erol Kılıç ile Zekeriya Beyaz, o zamanlar MHP’li olduğunu söyleyen Kadir Mısıroğlu’nun (sonradan yaptıklarına bakınca onun aramıza girip bizleri sapkın fikirleri ile zehirlemekle görevli olduğunu düşünüyorum) evinde bir gece toplanıp, bu “iftira kitabına reddiye” yazdılar. Bu reddiye, aynı isimde ve bir formalık kitap olarak bastırıldı ve ulaşabildiğimiz her yere dağıtıldı. Mesela ben o zaman bunu Cuma günü Fatih Camiinin önünde dağıttım.

Kaynak: “Ülkücülük Hareketinin Oluşum Süreci – İstanbul’da 68 Kuşağı Ülkücüleri” 

Recep Küçükizsiz, Adanalı olup ilk ve ortokulu memleketinde okudu. Adana Erkek Lisesi'nde başlayan lise tahsilini Kadirli ve Antakya'da okuyarak tamamlayabildi. Ülkücü olduğu için 3 kez hapse girdi. 12 Eylül darbesinden sonra tutuklanıp MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası'nda yargılandı. Alparslan Türkeş ile birlikte idamı istenen 220 ülkücüden birisiydi. Mamak Mahkemeleri'nde "iki idam, bir müebbet hapis" cezasına çarptırıldı. Adana, Mamak, Gaziantep, Bursa, Bayrampaşa gibi cezaevlerinde 11 yılı aşkın hapis yattı. Cezaevinde İktisat fakültesini bitirdi. 1991 senesinde, "Şartlı Salıverme Kanunu" gereği serbest bırakıldıysa da Yargıtay'ın "her idam cezası için 10 yıl yatılacak" şeklindeki kararı üzerine Almanya'ya iltica etti. Uzun yıllar Avrupa Türk Federasyonu'nda yönetici olarak görev yaptı. Evli ve dört çocuk babasıdır. 2000 senesinde çıkarılan ve kamuoyunda "Rahşan affı" olarak bilinen kanundan "Cezaevlerinde yatan üç-beş çapulcu için hükümeti bozamam" diyerek Ülkücülerin faydalanmasını engelleyen Devlet Bahçeli'ye tepki olarak Yusufiyeliler Hareketini başlatıp, haksız bir şekilde cezaevlerinde yatmakta olan arkadaşlarının sesi oldu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir