1980 öncesinde ismini Su Yayınları ile duyduğum Nihal Atsız, Cemiloğlu, Genç Ülkücüye Notlar, Hain Nazım Hikmet, Komünizm, Çin ve Rus Emperyalist Felsefesi gibi kitaplarını okuduğum Akkan Suver’i ziyaret ettim.
Akkan abiyi her ne kadar kitapları ile tanıyordumsa da onun 12 Eylül 1980’de Askeri Darbe sonrası bozguna uğrayan ülkücü hareketin erkek sesi olmuş, varlığı ile o kanlı ve karanlık günlerde yüreği yetenlerin bir araya toplanmasına vesile oluşturmuş Yeni Düşünce Dergisi gibi şanlı ülkü bayrağının sahibi olması gönlümde unutulmaz bir yer etmişti.
MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası’na ilk gün Fransız avukatlarla gelen, dergide duruşma tutanaklarını yayınlayarak yanan yüreklere su serpen bir kadronun başındaydı.
Bana imzalayarak hediye ettiği “Gazetecilikten Diplomatlığa KEŞKESİ OLMAYAN BİR GEÇMİŞ” adlı kitabını bir solukta okudum. Bugün 83 yaşında olan Akkan abinin renkli kişiliği kadar oldukça maceralı geçen hayatı gençler için ibret verici olaylarla dolu.
Akkan Suver – Gazetecilikten Diplomatlığa Keşkesi Olmayan Bir Geçmiş, h2o KİTAP, Kasım 2023 İst. (ISBN:9786057637895)
Recep Küçükizsiz, Adanalı olup ilk ve ortokulu memleketinde okudu. Adana
Erkek Lisesi'nde başlayan lise tahsilini Kadirli ve Antakya'da okuyarak
tamamlayabildi.
Ülkücü olduğu için 3 kez hapse girdi. 12 Eylül darbesinden sonra tutuklanıp
MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası'nda yargılandı. Alparslan Türkeş ile
birlikte idamı istenen 220 ülkücüden birisiydi. Mamak Mahkemeleri'nde "iki
idam, bir müebbet hapis" cezasına çarptırıldı.
Adana, Mamak, Gaziantep, Bursa, Bayrampaşa gibi cezaevlerinde 11 yılı aşkın
hapis yattı. Cezaevinde İktisat fakültesini bitirdi.
1991 senesinde, "Şartlı Salıverme Kanunu" gereği serbest bırakıldıysa da
Yargıtay'ın "her idam cezası için 10 yıl yatılacak" şeklindeki kararı
üzerine Almanya'ya iltica etti. Uzun yıllar Avrupa Türk Federasyonu'nda yönetici
olarak görev yaptı.
Evli ve dört çocuk babasıdır.
2000 senesinde çıkarılan ve kamuoyunda "Rahşan affı" olarak bilinen
kanundan "Cezaevlerinde yatan üç-beş çapulcu için hükümeti bozamam"
diyerek Ülkücülerin faydalanmasını engelleyen Devlet Bahçeli'ye tepki olarak
Yusufiyeliler Hareketini başlatıp, haksız bir şekilde
cezaevlerinde yatmakta olan arkadaşlarının sesi oldu.