-Entel-dantel aydınlarımıza-
Dünün uşakları kudurdu coştu,
Hâini, kahpesi şerde buluştu,
Bayrağımız yandı, ciğer tutuştu,
Entel-dantel yârim sen neredesin
Dilin mi tutuldu çıkmıyor sesin?
Yok mu Türklük için diyecek sözün,
“Türküm çok şükür ki” diyecek özün,
Kulağın mı sağır, kör müdür gözün,
Entel-dantel yârim sen neredesin
Dilin mi tutuldu çıkmıyor sesin?
Boğaz’da keyifler tıkırında mı,
Kadehler dolu mu, et fırında mı,
Olanlar bitenler umurunda mı,
Entel-dantel yârim sen neredesin
Dilin mi tutuldu çıkmıyor sesin?
Vatanın dört yanı parselleniyor,
Vatan, millet diyen engelleniyor,
Şehitler ağlıyor, halk delleniyor,
Entel-dantel yârim sen neredesin
Dilin mi tutuldu çıkmıyor sesin?
Kıbrıs satılıyor üç beş paraya,
Ege’yi koydular hemen sıraya,
Gözleri diktiler Ayasofya’ya,
Entel-dantel yârim sen neredesin
Dilin mi tutuldu çıkmıyor sesin?
Satılmış kalemler yolunu şaştı,
Salgın hastalıkmış hemen bulaştı,
Atını alanlar Üsküdar aştı,
Entel-dantel yârim sen neredesin
Dilin mi tutuldu çıkmıyor sesin?
Çok marifet vardı hani sizlerde,
Derman mı kalmadı yoksa dizlerde,
Eşşek derisi var sanki yüzlerde,
Entel-dantel yârim sen neredesin
Dilin mi tutuldu çıkmıyor sesin?
Şehit görsen sus-pus olur susarsın,
Fırsat bulsan tüm nefretin kusarsın,
Hâinlere sövsek hemen küsersin,
Entel- dantel yârim sen neredesin?
Dilin mi tutuldu çıkmıyor sesin?
Damarlarda akan al kan oldukça,
Toprağa kanını katan oldukça,
Sana ihtiyaç yok bu can oldukça,
Entel-dantel yârim sen neredesin
Dilin mi tutuldu çıkmıyor sesin?
Sefer vakti gelir, küsler barışır,
Bir bakarsın kurt kuzuya karışır,
Ölmek için kız kızanla yarışır,
Entel-dantel yârim sen neredesin
Dilin mi tutuldu çıkmıyor sesin?
Mustafa Nejat Sefercioğlu
(Yayın.266 – 2005-06-22, 11:59:21)