Ülkücülerin 1968 kuşağını, 1965-1971 yılları arasındaki, ülkücü gençlik hareketinin oluşum döneminde ülkücü saflarda yer alan abilerimiz oluşturur. En gençleri 75 yaşında olan ve sayıları her gün biraz daha azalan bu kuşağın mücadelesini kitaplaştırmak için uzun süredir çalışıyorum.
“İstanbul’da Ülkücü Gençlik Hareketi’nin Oluşumu: 68 Kuşağı Ülkücüler” konulu tarih araştırmalarım münasebetiyle 68 Kuşağı İstanbul ülkücülerinden Mustafa Demirhan abimizin duygu yüklü bir şiirini paylaşıyorum:
BİR AVUÇTULAR
Nereden geldiler,
Nasıl geldiler,
Birbirlerini nasıl tanıdılar,
Bir yüce ülkünün etrafında
Hemen toplandılar…
Hiç gülmediler, hiç ağlamadılar,
En azından, ağladıklannı kimse görmedi.
Geceleri uykusuz, gündüzleri azıksız kaldılar,
Takatsiz kalmadılar.
Vatana sevdalı, Al bayrağa sevdalıydılar,
Her meşakkatle yoğrulup
Yine de dimdik ayakta kaldılar.
Bugün kalmasa da hatırlayan,
Bir avuç isimsiz kahramandılar.
Onlar bir avuçtular,
Birer birer uçtular.
Mustafa Lütfi DEMİRHAN
Recep Küçükizsiz, Adanalı olup ilk ve ortokulu memleketinde okudu. Adana
Erkek Lisesi'nde başlayan lise tahsilini Kadirli ve Antakya'da okuyarak
tamamlayabildi.
Ülkücü olduğu için 3 kez hapse girdi. 12 Eylül darbesinden sonra tutuklanıp
MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası'nda yargılandı. Alparslan Türkeş ile
birlikte idamı istenen 220 ülkücüden birisiydi. Mamak Mahkemeleri'nde "iki
idam, bir müebbet hapis" cezasına çarptırıldı.
Adana, Mamak, Gaziantep, Bursa, Bayrampaşa gibi cezaevlerinde 11 yılı aşkın
hapis yattı. Cezaevinde İktisat fakültesini bitirdi.
1991 senesinde, "Şartlı Salıverme Kanunu" gereği serbest bırakıldıysa da
Yargıtay'ın "her idam cezası için 10 yıl yatılacak" şeklindeki kararı
üzerine Almanya'ya iltica etti. Uzun yıllar Avrupa Türk Federasyonu'nda yönetici
olarak görev yaptı.
Evli ve dört çocuk babasıdır.
2000 senesinde çıkarılan ve kamuoyunda "Rahşan affı" olarak bilinen
kanundan "Cezaevlerinde yatan üç-beş çapulcu için hükümeti bozamam"
diyerek Ülkücülerin faydalanmasını engelleyen Devlet Bahçeli'ye tepki olarak
Yusufiyeliler Hareketini başlatıp, haksız bir şekilde
cezaevlerinde yatmakta olan arkadaşlarının sesi oldu.