BİR ÖZÜR BİLE DİLEYEMEDİK

Pertevniyal Lisesi tamamen komünistlerin kontrolüne girince okula gidemez oldum. Ben ülkücülerin elinde olan Vatan Lisesi’nde okumak istiyordum. Fakat başıma bir iş geleceğinden korkan babam, kaydımı Çarşamba semtindeki Fatih Erkek Lisesi’ne yaptırdı. Burası kolej statüsünde olan, paralı bir okuldu ve Nakşibendi şeyhi Hüseyin Hilmi Işık’a aitti. Şeyhin damadı olan Enver Ören, bizim biyoloji dersimize gelirdi.

Burada solcu pek azdı. Daha çok Işıkçıların kendi çocukları burada okuyorlardı. Biraz da ülkücü vardı. Bunlar ailesinin maddi durumu iyi olan ve aynı benim gibi başka okulda okurken başı belaya girenlerdi. Meşhur mevlithanlarımızdan Adem Erim in oğlu Resul Erim, Prof. Dr. Sevgi Kafalı’nın kardeşi Mehmet Akif Çöktü, Tahsin gibi ülkücü arkadaşlarım vardı. Mehmet Akif burada yatılı kalıyordu.

Okulumuzda hiç ülkücü öğretmen yoktu. Hepsi Işıkçıların adamıydı. Okulda siyasi bir olay olmazdı. Ama hâkimiyet bizim elimizdeydi. Olay olursa da bunu gene biz çıkarırdık.Okulumuzun çevresi tamamen komünistlerin hâkimiyetindeydi. Okula silahlı olarak gider gelirdim. Bir şekilde okulun anahtarlarım da almıştım. Bazen eve gitmez, okulda yatardım. Burada okurken çok rahattım. Okul arkadaşlarımla bütün ülkücü etkinliklere katılırdık.

Bir ara okul idaresi beni ve Mehmet Akif’i okuldan atmak istedi. Çünkü okulda bize “kafir” diyen Akıncılardan birini dövmüştük. O zaman Recep Öztürk, İstanbul Ülkü Ocaklarına daha yeni başkan olmuştu. Mehmet Akif ile beraber gidip durumumuzu Recep Başkana anlattık. O da hemen yanımızda okul müdürüne telefon açtı. Kibar bir şekilde “Ben Ülkü Ocakları başkanı Recep Öztürk, bizim çocuklar bir hata yapmışlar ama siz onları affedin hocam, şimdi gelip sizden özür dileyecekler.” dedi.

Kalkıp okula gittik. Müdür, yanına gittiğimizde paçalarını sıvamış ve ayağında terlik olduğu vaziyette oturuyordu. Bizi görünce hemen ayağa kalktı ve “Ben istifa ediyorum.” diyerek çekti gitti. Sanırım çok korkmuştu, bir daha da okula gelmedi. Böylece biz okula devam ettik. Okulda derslerimizi, dışarıda da ülkücülüğümüzü yapıyorduk. Neticede ben oradan mezun oldum.

(Kaynak: Ülkücü Hareketin Malul gazileri – 1.cilt)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir