Millet İttifakı Daha Neyin Arayışında?

Gerek CHP yönetimi veya lideri gerekse İYİ Parti yönetimi veya lideri bugünkü konjonktürde muhalefet vicdanının tek adayı Mansur Yavaş olduğu halde hala adayımız kim olsun arayışı içindeyseler….

Bundan tek bir anlam çıkar; ya AKP iktidarını ve Erdoğan’ın tekrar Cumhurbaşkanı seçilmesini onlar da istiyorlar, ya da; Mansur Yavaş’a bilmediğimiz kişisel husumetleri olmalı, onun için(!)

Yahu sokak “Mansur Yavaş” diye bas bas bağırıyor hala daha neyin arayışında ve bekleyişindesiniz Allah aşkına?

Değerli dostlar lütfen samimiyetime inanın; Mansur Yavaş ismini kesinlikle ideolojik taassupla önermiyorum sokak böyle söylüyor, kamuoyu vicdanı böyle bir bekleyiş içinde.

İmamoğlu, İstanbul başarısını adeta kendi hanesine yazarak, oradan güç alıp kafasına göre özel programlar yaparak adeta Kılıçdaroğlu ve Millet İttifakı’nın sürdürmekte olduğu stratejiye rağmen kendisi adına farklı bir adaylık süreci sürdürmekte. Bunun son örneğini Rize gezisi ile daha iyi anlamış durumdayız.

İmamoğlu şunu bilmeli ki; İstanbul seçim başarısı Erdoğan karşıtlığının yani konjonktürün bir başarısıdır. O gün o seçimlerde Erdoğan karşıtlığının adayı olarak meşe odunu dahi gösterilmiş olsaydı yine aynı seçim ekibinin aynı inanmış ve adanmışlığı ile aynı sonuç elde edilebilirdi.

Cumhur İttifakı’nın trol ordusunun çalışma usulünü ve üslubunu hale çözemediyseniz; çok özür dilerim ama meramımı anlatmak için kullanmak zorundayım; yuh olsun size. Adamlar tüm medya organlarında adeta yalvarıyorlar; Millet İttifakı’nın adayı İmamoğlu veya Kılıçdaroğlu olsun diye. Bunun anlamı Mansur Yavaş olmasın da kim olursa olsun demek değil midir?

İmamoğlu’nu Erdoğan’ın siyasetteki sol versiyonu olarak görüyorum. Siyaseti bir tüccar mantığı ile yapıyor, sol jargona da o kadar vakıf birisi değil. Öyle ya; tüccar sadece kazanmayı düşünür ve biraz da bencildir. Adaylığına itiraz ediyorum, olursa da içimden çalışmak gelmez.

Kılıçdaroğlu’nun; bakın sadece “dürüst” demiyorum, “dürüstlüğüne kefilim” diyecek kadar kendisine güveniyorum ama Türkiye gerçeğini, sosyolojik yapımızı bilenler olarak Cumhurbaşkanı adayı olması durumunda Erdoğan karşısında ne yaparsak yapalım kazandıramayız. Kılıçdaroğlu bunun çok iyi farkında ama ideolojik taassuplarını inatla sürdüren Kemalist damar Kılıçdaroğlu’nun aday olmasını istiyorlar, Kılıçdaroğlu doğal olarak “Ben kazanamam” diyemediği için İmamoğlu da CHP’deki bu zafiyeti kendi lehine kullanmak istiyor, tabiri caizse kafasına göre takılıyor. CHP’de ikinci bir Muharrem İnce vakasına doğru gidiliyor. Umarım Meral Hanım böyle bir sürece katkı sağlamaz, göz yummaz. Meral Hanım şunu da bilmeli ki; İmamoğlu’nun yüzünde gördüğü aynı şeyleri biz İYİ Parti tabanı olarak görmüyoruz.

Sözüm gözlem ve tespitlerime değer verenleredir; Millet İttifakı’nın adayı Mansur Yavaş olmalıdır.

Not: Bu arada Mansur Yavaş dahil, seçim tarihi kesinleşene kadar aday isminin açıklanmaması gerektiği şeklindeki görüşümde ısrarcıyım.

“Türkçülük Günü”nden ”Milliyetçiler Günü”ne evrilme

Aslında Türk milliyetçiliği Hareketi’nin Erdoğan ve AKP’ye entegre olması süreci “Türkçülük günü”nün “Milliyetçiler günü” olarak anılması kararı ile başlanmıştı; üstelik de bunu rahmetli Nihal Atsız’ın mezarı başında utanmadan, sıkılmadan yaptılar.

Hangi gerekçeye binaen böyle bir değişim ve dönüşüme ihtiyaç duyuldu; ciddi şekilde sorgulanması hiç yapılmadı. Şahsi kanaatim o ki bu isim değişikliği, BOP projesi dahilinde programlanmış bir aşamaydı. Öyle ya; soruyoruz niçin “Türkçüler günü”nden “Türkçülük” kaldırıldı da yerine “Milliyetçiler” kondu. Buradaki “Milliyetçilik” hangi kimliğin milliyetçiliği; soruyorum. Oldu olacak Birleşmiş milletler nezdinde kutlanan beynelmilel bir anlamı olsun mademki “Türklük” vurgusu rahatsızlık yaratıyor.

Bugün 3 Mayıs “Milliyetçiler günü” değil, “3 Mayıs Türkçüler günü”dür. İnadına Türk milliyetçisiyiz, İnadına Türkçüyüz.

Türkçülüğümüz bir ırkçılık değil, yüksek düzeyde Türk olmanın onur ve şerefini üzerinde taşıma şuur ve bilinci ile buradan güç alma halidir. Kesinlikle başka kimlikleri öteleme ve aşağılama sözkonusu değildir.

Mehmet Soral

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir