DÜNDAR TAŞER
Bekâ Âlemi’ne gönderdiğimiz, yerlerine yenilerini ikâme edemediğimiz ve “Gittikçe Artan Yalnızlığımız”ın hazin bir yürek yangınına düçâr olduğumuz günlerden bir gün: 13 Haziran 1972
13 Haziran 1972 günü şüpheli bir trafik kazası sonucu rahmet-i Rahmân’a kavuşan;
Oğuz Han ahfâdïndan velî bir Türk milliyetçisi, Dört başı mâmur bir insan,
Türkiye ve Turan aşkıyla yanan bir tarih ummânı,
Millî düşünce ufkumuzun en veciz tercümânı,
Gönlüne ve zihnine “Üç Hilâl” tuğrası çekilmiş bir asâlet fermânı,
“Din ü devlet, mülk ü millet” diyenlerin yârânı,
Ülkücü Gençliğin ruh hamurkârı,
“Büyük Türkiye”nin unutulmaz fikir mîmârı, İlmiyle âmil, îmânıyla kâmil bir tefekkür bahârı,
Türk’e sevdâlı, Bozkurt edâlı bir aksiyoner, “MESELE”si hep yâdımızda olan ve; “Durum muhâkemesine hasımdan başlanmaz”,
“Mukallit, mûcidin gerisinde kalmaya mahkûmdur”,
“Yolcuların çoğu tarafından istenilmek, insana kaptan olma özelliği kazandırmaz”,
“Milliyetçiler konfeksiyon fikirlere iltifat etmezler”,
“Ülkücüler ipeğe sarılmış çeliktir” gibi nice veciz sözler söyleyen bilge bir münevver,
Türk’ün cihangirliğine inanan sivil ruhlu bir asker;
TÜRKMEN AĞASI BİNBAŞI DÜNDAR TAŞER…
Rûhu şad, mekânı Cennet, Makâmı âlî olsun.
Yüce Rabbimiz kandım diyene kadar rahmet eylesin.
Cümle geçmişlerimiz, şehitlerimiz ve Dündar Taşer ağabeyimizin Rûhu için El-Fâtiha…
Dr. Mehmet GÜNEŞ