DAVA ADAMI OLMAK

İSA YUSUF ALPTEKİN

Babam Mehmet Emin Alpkan vefat ettiğinde, İsa Yusuf bey amca doksanı aşan yaşına rağmen kırk yıllık dostunun cenazesini yalnız bırakmadı. Fatih Camii’ndeki namazdan sonra, Ortaköy mezarlığına kadar geldi. Ancak Haziran güneşine dayanamayıp kabristanda fenalık geçirdi. Tansiyonu düşmüştü. Cenazeyi defnettikten sonra Yıldız’daki evimize dönüldü hep birlikte. İsa Yusuf bey amcanın otururken bile başı dönüyor­du. Uzandı. Biraz istirahat etti ama bir türlü kendisini toparlayamıyordu. Aklıma yıllar önce İsa Yusuf bey amcanın büyük oğlu Murat abi genç yaşta bir trafik kazasında vefat ettiğinde yine aynı vaziyete düşen İsa Yusuf amcaya babamın uyguladığı metot geldi.

İsa bey amcadan Doğu Türkistan’daki son öğrenci hareketleri hakkında bizleri aydınlatmasını rica ettim. O günlerde Doğu Türkistan’da yeni bir ayaklanma olmuştu. Dünya basını bu konuya geniş yer ayırmıştı. Doğu Türkistan (Çinlilerin verdiği ismiyle Sinkiang) özerk bölge başkan yardımcısı basına verdiği demeçte, ayaklanmayı İstanbul’da oturan İsa Bek’in organize ettiğini ileri sürmüştü. İç basında pek üzerinde durulmadı, ancak yabancı basın ilgi gösterdi. Hatta Amerikalı bir gazeteci İstanbul’da İsa Bey’i arıyormuş. Rahmetli Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu’nu bulmuş. O da “bu İsa Bek bizim İsa Yusuf Bey, İsa Yusuf Alptekin olmalı” deyip yardımcı olmuş.

Uluslararası ajanslar telefonla arayarak ve bizzat muhabir göndererek kendisiyle röportaj yapmışlardı. Çin ve Doğu Türkistan’daki bugünkü Çin yanlısı yönetim Isa Yusuf Alptekin’den korkuyordu. Çünkü gerçekten bu ayaklanmaların en azından manevi desteğini o sağlıyordu.

Çin’e karşı başkaldıran Urumçi’li genç biliyordu ki, İstanbul’da bir büyük mücahit onun hürriyeti, istiklali için çabalıyor. 90 yaşında da olsa, gözleri görmese de, maddi imkânsızlıklar içinde de olsa, onun davasını dünyaya haykırı­yor, haykırmaya devam ediyordu.

İşte Çin’in korktuğu bu inanç ve iman gücüydü. İsa Bey amca doğruldu. Oturdu. Olayları ve gelişmeleri ayrıntılarıyla anlatırken ne baş dönmesi kalmıştı, ne halsizliği ne de bulantısı. Ona güç veren Doğu Türkistan davasıydı.

(Dr. Latif R. Alpkan – Milli Dava Adamı Mehmet Emin Alpkan – Boğaziçi Yay.)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir