Aydın Ülkü Ocakları Başkanı SÜLEYMAN ARSLAN’IN Hazin Öyküsü…-1
“..Sizlere yemin ederim ki, ben masumum! Son sözüm bugün de budur, yarın da budur. Ecnebi devletlere yaranmak için beni asıyorlar. Eğer adalet buna diyorlarsa kahrolsun böyle adalet!..”
10 Nisan 1919 günü akşamüstü Beyazıt Meydanı’nda darağacına çekilen Boğazlıyan Kaymakamı “MİLLİ ŞEHİT” Kemal Bey son sözünü böyle haykırmıştı.
**************
Amerika’nın emri ile 12 Eylül Darbesi yapılmış ülkemizde askeri diktatörlük kurulmuştu. Memleketin her yerinde olduğu gibi Aydın’da da ülkücüleri toplamaya başladılar. İlk gözaltına alınan 53 ülkücüden biriydi.
Aydın İl Alay Komutanlığı’na götürülüp burada bir ay kadar sorgu adı altında her gün işkence gördüler. Aydın’da solculara karşı işlenmiş ne kadar olay varsa onlara kabul ettirdiler.
İşkenceye dayanamayıp suçlamaları kabul edenleri hemen Aydın Emniyet Müdürlüğü’ne sevk ediyorlar, orada hazırlanmış ifadeleri imzalatıyorlardı.
Son gün Aydın Ülkü Ocakları başkanı Süleyman Arslan ile iki ülküdaşını gözlerini pankart bezleri ile bağlayarak Aydın Emniyet Müdürlüğü’ne götürdüler. Siyasi Şube’de önceden hazırlanmış ifadeler imzalatılacaktı.
Onları önce bir odaya tıktılar. Burada kalırlarken aralarında “yapmadığımız halde bize dayakla işkenceyle kabul ettirdikleri suçları kabul etmeyelim” diye konuştular. İfadeleri imzalatmak için götürüldüklerinde “Bunları biz işkence zoruyla kabul ettik, bizim bu olaylarla ilgimiz yok” deyip üçü de imzalamadı.
Polisler işkence için onları tekrar Aydın İl Alay Komutanlığı’na göndereceklerini söyleyerek sürekli tehdit ediyorlardı ama buna aldırış etmediler. Çünkü gözaltında kalma süreleri bitmişti. “Bizi burada daha fazla tutamazlar” diye düşünüyorlardı. Dolayısıyla hazırlanmış ifadeleri değil söyledikleri şekilde yazılmış ifadeleri ile savcılığa teslim edileceklerini umuyorlardı.
O gece onları nezarethaneye doldurdular. Gözleri bağlıydı. Yemek içmek, tuvalete gitmek, uyumak yasaktı. Kollarındaki kelepçelerin bir ucunu da parmaklıklara takılıydı. Kararlıydılar, ne yaparlarsa yapsınlar bütün güçleri ile haksızlığa, adaletsizliğe ve iftiralara karşı direnecek, hazır ifadeleri imzalamayacaklardı.
Ama o gece hiç bitmedi. Sabah hiç olmadı. Gözleri bağlıydı ama kulakları her şeyi duyuyordu. Bulundukları kata Aydın Ülkü Ocakları Başkanı Süleyman Arslan’ın annesi Menendi Arslan ve eşini de getirmişlerdi.
Yaşlı bir anaya ve genç bir kadına sabaha kadar akıl almaz işkenceler yaptılar. Aydın Emniyet Müdürlüğü’nün 4. Katında bulunan Siyasi Şube gün ağarana kadar onların çığlıkları ile yankılandı. Fakat Süleyman başkan “Ne yaparlarsa yapsınlar, bu alçakça iftiraları ve yapmadığımız suçları asla kabul etmeyeceğiz” diyordu.
Recep Küçükizsiz
24.10.2020
Devam edecek>>>>