SEN NEYİN PEŞİNDESİN?

SEN NEYİN PEŞİNDESİN?

Bilenler bilir amma, bilmeyen oldu sanır
Sanki pehlivanlıkta cihan güreşindesin!
Dünyalık yığmak derdin, izleyenler usanır
Kurtla tilkiye düşen payın üleşindesin!
Bu, aslanlık hal değil, sen neyin peşindesin?

Denizler şöyle dursun, dağdan yürüt gemini,
Saraylar, köprülerle ol milletin emini.
Adam olan yutamaz haramın dirhemini
Yakın mazluma soğuk, elin kalleşindesin
Tutunduğun dal değil, sen neyin peşindesin?

Varsın yarışadursun eskilerle yeniler;
Madeniler, kağıtlar… Yağmalasın deniler!
Kim demiş ki bizde de gariban var, iniler;
Çat kapı seferlerle üçünde, beşindesin!
Uzattığın el değil, sen neyin peşindesin?

İşimiz, sarmaktan çok, yaraları kaşımak;
Geçmişin kavgasını günümüze taşımak!
Yüz ve alın neyime, sakalım ak, başım ak!
Diyerek, hem paranın, hem kulun keşindesin!
Oğlun keleş, kel değil, sen neyin peşindesin?

Benzemek mi istersin mübarek ecdadına?
Koşsana öncelikle soyunun imdadına!
Nasıl kusur bulalım validene, dadına?
Türklüğe diş bileyen Mankurt’un eşindesin,
Gidişat güzel değil, sen neyin peşindesin?

Ekmek elden su gölden, senden menkul keramet!
Elindeyse yurdunu göz değmemiş İrem et!
Merhamet uzağında gel gayrıya kerem et!
Kendin kurtulmamışken işin beleşindesin;
Gittiğin yol, yol değil, sen neyin peşindesin?

Katlanacak kul değil, PEŞ’tesin, PEŞİN’desin!
Kaval bize zül değil, sen NEY’in peşindesin!
Maksadın post, çul değil, sen neyin peşindesin?

Bahattin KARAGÖZ

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir