HER DEM YENİDEN DOĞMAK…
29 yaşında can veren Erzurumlu Ülkücü şehidimiz Nusret Seven’den bahsedeceğim size. Ailesiyle İstanbul, Maltepe’de oturuyor, bir kamyon kasası fabrikasında; satış müdürlüğü yapıyordu. Komünistler onu 29 Kasım 1979’da işine giderken vurarak şehit ettiler. Ardında gözü yaşlı eşi ile Doğan, İclâl ve Bilge Kağan isminde üç yavrusu yetim kaldı. Rahmetli iyi bir şairdi. Dolayısıyla sadece ailesi değil, şiirleri de öksüz kalmıştı.
Aradan yıllar geçtikten sonra şehidimizden kalan şiirleri toplayan bir grup vefalı arkadaşı bunları kitap haline getirdiler. “Bir Şehidin Şiir Defteri” isimli 128 sayfalık bu kitap basıldığı gün aslında “Kul Nusret” şiirleri ile aradan 24 yıl geçtikten sonra 2003’te yeniden doğmuştu.
Geçenlerde kitaba “Önsöz” yazan Ahmet Tat beni aradı ve çok duygulandığım bir haberi verdi: “Bir yıl kadar önce TRT Halk Müziği Sanatçısı arkadaşım Yavuz Değirmencioğlu beni aramıştı. Şehidimizin şiir kitabının ellerine geçtiğini ve bazı şiirlerin bestelenmesi için Seven ailesi ile irtibat kurmak istediklerini söyledi. Onlara hemen yardımcı oldum ve merakla çalışmalarının sonucunu beklemeye başladım. Ve nihayet geçtiğimiz günlerde Erzurum Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nden Doç. Dr. Mehmet Can Pelikoğlu’ndan aldım haberi. Şehidimizin “Gül Yarim” isimli şiirini bestelemiş ve bunu klip haline getirmiş”
Bu çalışma ile şehidimiz “Kul Nusret” 45 yıl sonra bir daha doğmuş oldu. Başta da dedim ya “her dem yeniden doğarız” diye… Youtube kanalında yayınlanan klibi izleyince nasıl sevindiğimi anlatamam. Şehit “Kul Nusret” 45 sene sonra dile gelmişti.
GÜL YARİM
Hazin bağlar çimen olmaz ot olmaz
Dalların yeşerir güllerin solmaz
Aşk uğruna ehli zaman zar olmaz
Hani benim dudu dilli gül yârim
Kul Nusret’im dost iline giderim
Tutsa seni benim cevri sitemim
Uçtu gitti bülbül sesli ötenim
Hani benim dudu dilli gül yârim
Çok kalabalık bir grubun emeğiyle ortaya çıkan bu esere katkıda bulunanlara ne kadar teşekkür etsem azdır. Değerli bestekarımızı gönülden tebrik ediyor, şehidimiz “Kul Nusret”e rahmet diliyorum.
Söz: Kul Nusret (Nusret SEVEN)
Müzik: Mehmet Can PELİKOĞLU
Düzenleme: Erhan GÜL
Mix-Mastering: Uğur İHTİYAR
Kayıt: Odyofil Record
Klip: Uğur İHTİYAR – Erhan GÜL
Fotoğraf: Mehmet GEMALMAZ
Grafik Tasarım: Abdulbaki AKSAKAL
Dijital Dağıtım: MCP Prodüksiyon
Sazlar
Klasik kemençe: Dilan GÖNÜL
Tanbur: Abdul Kadir ÖZAYDIN
Perdesiz Gitar: Uğur İHTİYAR
Duduk: Buğra KUTBAY
Klasik Gitar : Uğur ULAŞ
Bass Gitar: Kemal BÜYÜK
Perküsyon: Barış ENGİN
Recep Küçükizsiz
Recep Küçükizsiz, Adanalı olup ilk ve ortokulu memleketinde okudu. Adana Erkek Lisesi'nde başlayan lise tahsilini Kadirli ve Antakya'da okuyarak tamamlayabildi. Ülkücü olduğu için 3 kez hapse girdi. 12 Eylül darbesinden sonra tutuklanıp MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası'nda yargılandı. Alparslan Türkeş ile birlikte idamı istenen 220 ülkücüden birisiydi. Mamak Mahkemeleri'nde "iki idam, bir müebbet hapis" cezasına çarptırıldı. Adana, Mamak, Gaziantep, Bursa, Bayrampaşa gibi cezaevlerinde 11 yılı aşkın hapis yattı. Cezaevinde İktisat fakültesini bitirdi. 1991 senesinde, "Şartlı Salıverme Kanunu" gereği serbest bırakıldıysa da Yargıtay'ın "her idam cezası için 10 yıl yatılacak" şeklindeki kararı üzerine Almanya'ya iltica etti. Uzun yıllar Avrupa Türk Federasyonu'nda yönetici olarak görev yaptı. Evli ve dört çocuk babasıdır. 2000 senesinde çıkarılan ve kamuoyunda "Rahşan affı" olarak bilinen kanundan "Cezaevlerinde yatan üç-beş çapulcu için hükümeti bozamam" diyerek Ülkücülerin faydalanmasını engelleyen Devlet Bahçeli'ye tepki olarak Yusufiyeliler Hareketini başlatıp, haksız bir şekilde cezaevlerinde yatmakta olan arkadaşlarının sesi oldu.