HOŞ GELDİN YÂ ŞEHR-İ RAMAZAN – II
Hoş geldin Yâ Şehr-i Ramazan, fakat hoş bulmadın bizi…
Bu Ramazanda da, kanadı kırık coğrafyamızda yine yalnızız, yine yorgunuz, yine yürekten vurgunuz… Çünkü her yanda; umutları, hayâlleri, ideâlleri, istikbâlleri çalınan; hür irâdeleri, her türlü hakları, demokrasi talepleri ellerinden alınan; çağdaş putların, Nemrutların, Tagutların insafına âmâde kılınan Müslümanlar karşımıza çıkıyor.
Ne yazık ki, çok uzun zamandır İslâm coğrafyasında; atâlet, rehâvet, cehâlet, dalâlet, gaflet ve hıyânet hep iç içe yaşıyor. Dinmiyor bir türlü “Nazlı Hilâl”in gözyaşı… Ne yana baksak o yanda; hasretin hicrâna, hicrânın hüzzâma dönüşüne şâhit oluyoruz… Söğüt’ten filiz verip cihâna yayılan, “Veliyyü külli mazlumîn” (Bütün mazlumların koruyucusu, hâmisi, dostu) olan, ancak 20. yüzyılın başında gurûb ...